İnsanlarda genellikle sekiz adet duyu sistemi bulunmaktadır.
Bunlar görme, dokunma, koklama, işitme, tat alma, propriyosepsiyon, interosepsiyon ve vestibüler sistemdir.
İnsanların duyusal verileri çoğunluktan farklı şekilde işliyor olması durumuna duyusal işleme bozukluğu (Sensory Processing Disorder – SPD) deniliyor. Fakat biz nöroçeşitliliğe dair farklılıkların bozukluk olduğuna inanmıyoruz bu nedenle ‘’Duyusal İşleme Farklılıkları’’ olarak ele alacağız.
Bir kişide duyusal işleme farklılıkları kendi başına olabileceği gibi farklı durumlarla birlikte de görülebilir. Otistik kişilerin çoğunda duyusal işleme farklılıkları da mevcuttur. Otistikler hassas olduğu duyulardan korkmazlar, bu duyulara maruz kalmak onlara ciddi rahatsızlık ve hatta fiziksel acı verir. Otistiklerin tekrarlayıcı hareketler sergilemesi (stim yapmak) çoğunlukla duyusal işleme farklılıklarının getirdiği rahatsızlıklarla başa çıkmak ile alakalıdır. Otistik birinin duyusal işlemesi gün içinde veya dönem dönem değişebilir fakat stimler gene de duyusal girdiyi düzenlemeye ve fazla girdi ile başa çıkmaya yaradığı için işlevsel ve gereklidir.
Otistik küçük bir çocuk duyusal işleme farklılıklarını bardak teorisi ile açıklamış ben de bu teoriyi anlatacağım
Video ve transkriptine buraya tıklayarak gidebilirsiniz.
Her bir duyu sistemimiz için bir bardağımız olduğunu hayal edelim. Bu bardakların uygun miktarda dolu olması gerekiyor, bardakların taşması veya boş olması kişiye rahatsızlık veriyor.
Duyusal işleme farklılıkları olan birinin bardaklarının boyutları sıradan kişilerden farklıdır. Birinin duyu bardaklarının hepsinin büyük olması gerekmez, her sistem için bardak boyutu farklı olabilir. Duyusal işleme bardaklarımız, duyulara ne kadar ihtiyacımız olduğunu veya ne kadarına katlanabileceğimizi belirler.
Örneğin ses hassasiyeti fazla diye tanımlayacağımız birinin ses için sahip olduğu duyu bardağı diğerlerinden daha küçüktür. Günlük hayattaki sesler bu bardağın hızla dolup taşmasına ve kişinin rahatsızlık ve hatta fiziksel acı hissetmesine sebep olabilir.
Koku duyusu için bardağı büyük olan biri bardağı günlük hayattaki kokular ile yeterince dolmayacağından bunun eksikliğini hisseder ve bu duyusal açlık da onu rahatsız eder.
Günlük yaşantımızdaki bazı olaylar bardaklarımızın durumunu etkileyebilir, örneğin ses duyusu için küçük bardağa sahip biri beynini yeterince dinlendirmediği ve bardağının boşalmadığı zamanlarda bardak çok daha hızlı dolup taşabilir. Veya maskelemek, stimleri baskılamak gibi eylemler sebebiyle duyusal girdilerini regüle edemeyen kişi yine daha fazla sıkıntı yaşayacaktır.
3 yorum “Duyusal İşleme Farklılıkları ve Bardak Teorisi”