Bugün twitter’dan gelen bir bildirim ile hesabıma girme ihtiyacı duydum. Gelen bildirim mezun olduğum sıralar yaptığım aşağıdaki paylaşımdı, 2 sene sonra bir sebepten ötürü etkileşim almaya başlamış. Üzerinden 2 sene geçtiğini farkedince cidden şaşırdım. 2 sene önce bu postu atarken sahip olduğum koşullar ile şu anki koşullarımdan oldukça farklı. Biraz da bunun hakkında konuşmak istedim.
https://x.com/vinisstimming/status/1539288697761370112
Merhaba! Spektrum ben üniversite 2. sınıftayken yolculuğuna başlamıştı. Şu an ziyaret ettiğiniz web sitesi temelde biraz kendi kendime bir şeyler öğretebilmek için kurduğum, içi dışı boş bir oyun alanı iken, Manifesto’yu yazmamızla bambaşka bir dünya haline geldi. Şu anda Merhaba! Spektrum’da 5 yılı tamamlamamıza az kalmışken bulunduğum yeri 5 sene önce tahmin bile edemezdim. Aklımdan ihtimali dahi geçmezdi. Bu site bana çok dostluk da kazandırdı, çok şey de öğretti, çok hakaret de yedirdi sanırım. Sırası tam böyle değil.
Bizi Cidden Sevmiyorlar : Aktivizme Giriş
5 sene önce çok anlık bir hevesle manifestoyu yayınladık. “Neden başladı? Manifesto neydi?” gibi soruların cevaplarını şurada açıklamışız, o yüzden tekrar nedenini deşmeyeceğim. Ama şahsen ruhsal olarak da çok iyi olmadığım bir anda, benim gibi düşünen bir grup insanla böyle bir şey yapmak beni çok motive etmişti. Günlerce siteyle uğraşmıştım. Logo hazırlamıştım. İlgi alanlarım bir anda çok işe yarar özellikler haline gelmişti ve kendimi bir şeyler yapabiliyor gibi hissetmiştim. Sağlamcı bir toplumda yaşarken değerli olduğunu bilmek ile kendine o değerin karşılığını verebilmek arasında çok fark var. Zaten gündelik olarak akranlarının eforsuz yapabildiği şeylerden erişilebilirlik sorunları yüzünden mahrum kalmak sindirmesi zor bir gerçek; bunun yanı sıra otistik olmak cidden insanı yalnızlaştıran bir deneyim. Arkadaş edinmek, bu ilişkileri sürdürmek, sana uygun olmayan yapılar içinde hayatta kalmaya çalışmak çok zor. Hepsi beraber olunca dünya hep çok çok sen hep az az hissetmeye başlıyorsun. Bir şeylerin senden kaynaklanmadığını bilince dünya bir anda mutlu ve güzel bir yere dönüşmüyor ya da kendine kızmayı bırakmıyorsun. Bu düşünceler senelerce içimize işlenmiş ifadeler. En savunmasız anınızda sizi sürükleyip daha da yorarlar.
Bu yüzden hoşnutsuzluk ile fazlasıyla tanışığımdır, internette yaşımın 2 katı olan insanlar varlığımdan rahatsız oldu diye çok da üzülmemiştim ne yalan söyleyeyim. Dışarı çıktığım anda elimi kolumu sallamamdan, duruşumdan, davranışlarımdan, hakkımda bir fikri bile olmadan kendisinden farklı olduğumu hissettiği için varlığımdan hoşnutsuz olan bir sürü insan bulabilirim. Ama bu alışılmışlık içerisinde hiç kendimi savunmamıştım o manifestoya kadar. Hep “Olabilir”, “İnsanlar biraz böyledir” “Ben de şöyleyim ondan oldu” tarzı cümlelerle geçiştirmiştim. O yüzden Manifesto benim kendime saygımı kazanmam için çok önemliydi.
Bunun yanı sıra, o dönem okulu bırakmayı düşünüyordum. Yapamıyordum okulda, olmuyordu. Benim için uygun bir ortam değildi, bildiklerimi bir türlü karşıya aktaramıyordum. O dönem Manifesto vesilesiyle bildiğim şeyleri insanların görebileceği ve etkileşebileceği bir ürüne dönüştürmek benim için çok önemli bir dönüm noktasıydı. Bu hissiyat, COVID sayesinde gündeme gelen uzaktan eğitimin de yardımıyla okulu bitirmemi sağlayacak kadar etkili oldu.
Bizi baştan sevmiyorlardı, Manifesto ile bizi sevmeyenler sevmeye başladı mı? Hayır. Daha çok sevilmedik. Daha fazla insan tarafından da sevilmedik. Ama ben kendimi sevmeyi biraz böyle öğrendim sanırım. Çokça hakaret yedim, tehditler aldım; ama bunlar hayatımda ilk kez bir şeyleri bu kadar başardığımı hissedebildiğim anlara dönüştüler. Baştan sona çok ilginç bir deneyimdi o seneler.
Ben Bizi Seviyorum : Dostluklar
Aktivizm ilerledikçe öz aktivistler olarak daha da birbirimizi tanımaya ve derin bağlar kurmaya başladık. Tüm bu nefret içerisinde birbirimize destek olduk, açıkcası düşününce tepede bahsettiğim kadar masum da değil bu anlar. Uzun süre büyük kitlelerin internette sana zorbalık yapması harbiden travmatik bir deneyim. Hala arada konuşuyoruz biz neler yaşamıştık diye. Çok zor olan zamanlar vardı, ben aktif aktivizmde bulunduğum anları düşününce ilk hatırladığım 10 olayın 9’u çok zorlu durumlar olarak önüme çıkıyor. Bu anları arkadaşlarım sayesinde bir şekilde atlatabildim, olmasalardı yapamazdım muhtemelen. Sürdürülebilir bir ortam değildi kesinlikle tek kişi için. Birbirimizin sayesinde var olduk o ortamlarda, konuştuk ve devam ettik.
Ama yanlış anlaşılmak istemem, bu da böyle aşırı güzel bir şey değil. Hepimizin o zamandan edindiği yaralar var. Biraz bencilce gelebilir ama tek başına zorbalığa uğramak ile topluca zorbalığa uğramak arasında fark var. Arkadaşlarım kesinlikle bunu deneyimlesin istemezdim ama yalnız baş etmek zorunda olmadığım için hepsine minnettarım.
Şu an o dönem edindiğim arkadaşlarımla hala takılıyorum. Birisi ile aynı şehirdeyiz ve hayatımda ilk kez bir arkadaşımla buluşacağım zaman nasıl duyusal aşırı yüklenmeden günü geçireceğim diye düşünmek zorunda kalmıyorum. Oturup ona ilgi alanlarım hakkında içerikler izletiyorum, o da bana ilgi alanları hakkında bir çok şey aktarıyor. Diğer başka bir arkadaşımla düzenli konuşuyoruz, deneyimlerini anlayan insanlarla iletişime girebilmek, böyle derin bağlar kurabilmek çok güzel. Zor koşullarda kurulmuş bağlar ve bir o kadar da değerliler.
Ben Galiba Sonucu da Seviyorum : Öğrendiklerim
Aktivizmde çok şey öğrendim. Bir o kadar da yoruldum. Ama öğrendiğin en önemli şey kendimi nasıl savunmam gerektiği oldu sanırım.
Bu sürece bir üniversite 2. sınıf öğrencisi olarak başladım, mezun olduğumdan beri de gittikçe daha az zaman ayırmaya başladım. Asla ön planda değilim ama arkada fırsat buldukça yardım etmeye devam ediyorum. Artık hayatımın şimdisinde büyük bir kaplamıyor, çünkü bir işim var. Hala otistik ve engelliyim. O yüzden sadece işimi sürdürebilmek için büyük fedakarlıklarda bulunmam gerekiyor. Eğer internetteki yabancıların nefretiyle uğraşacak kadar enerjim kalıyorsa, bu enerjiyi kendim için kullanmayı tercih ederim. Artık buna daha çok da ihtiyacım var.
Birileri atlamadan; işimin olması beni daha az otistik ve engelli yapmıyor. Açıkcası iş arkadaşlarım da çalışma koşullarım da cidden çok iyi. Uzaktan çalışmak cidden büyük bir erişilebilirlik unsuru. İşim özel ilgi alanıma giriyor. Özel ilgi alanımı iş olarak yapabiliyor olmak beni çok mutlu ediyor. Bu cidden çok büyük bir ayrıcalık : özel ilgi alanını iş olarak yapabilmek. Ama işimin özel ilgi alanım olması hala bunun bir iş olduğu gerçeğini de değiştirmiyor 🙂.
Ben Merhaba! Spektrum kurulmadan önce okulumu okumayı bile düşünmüyordum. Şu an çalışıyor olmam beni hala çok şaşırtıyor. Mezun olabilmiş olmak hala inanılmaz geliyor. Bizi sevmeyerek bana kendimi kanıtlattığınız için teşekkür ederim. Her geçen gün nasıl erişilebilir ortamlarda bir şeylerin çok daha farklı olabileceğini deneyimleyebilmemi sağlayan sizsiniz. Haklı olmak güzel bir his.