‘’Ağır’’ Otistik Kavramını Yeniden Şekillendirme // Çeviri

(Damon Kirsebom konuşmayan bir otistik olarak kendisine ağır otistik denmesi hakkında bir video yapmış. Kendisinden videoyu Türkçe’ye çevirip paylaşmak için izin aldım. Yazı videoda söylenenlerin Türkçe’ye aktarılmış halidir. Video ve söylenenler Damon Kirsebom’a aittir.)

Merhaba, benim adım Damon Kirsebom ve ben bir çok kişinin “ağır otistik” olarak adlandıracağı biriyim. İtiraf ediyorum, neden böyle olabileceğini anlıyorum. Sonuçta ben konuşmakta zorlanıyorum. Çoğu zaman “hayır” demek isterken “evet” diyebiliyorum. Bazıları bana “nonverbal” diyebilir. Aynı zamanda yüksek sesle mırıldanırım ve çılgınca  “Burger King, ateş seni çağırıyor” gibi cümleler tekrarlarım. Genelde bu cümlelerin o anki konu ile hiç alakası olmaz. Yazı yazmak ve makas kullanmak gibi İnce motor becerileri ile alakalı sıkıntılarım var. Yemek pişirmek veya diş ipi kullanmak gibi gündelik yaşam aktivitelerini gerçekleştirebilmek için desteğe ihtiyaç duyarım. Rastgele söylenen talimatları anlamakta güçlük çekerim. Eğer ki biri bana çamaşır sepetini getir derse elimde deterjan şişesiyle geri dönebilirim yani. Kollarımı çırpar, gözlerimi kısarım. Kesinlikle dikkat çekiyorum! Beni gözlemleyen insanların çoğu “davranışlarımın” bilişsel işlevimin seviyesi ile alakalı olduğunu zannedebilir… ama fazlasıyla yanılıyorlar! Burda ne döndüğünü farkedebildiniz mi? Benim otizmimin türünün temelinde ne yattığını? Konuşma güçlüğü, çılgınca cümle tekrarlamak, ince motor becerilerinde sıkıntılar, günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede güçlük, ve rastgele talimatları yerine getirmede zorlanmak. Bu bahsettiklerim aklınıza “Motor becerilerinde ağır sıkıntılar’‘ı getirdi mi? Ben ciddiyim. Ağır apraksi tanısı aldım ve bu tüm vücudumu ve ağzımı hareket ettirmemi etkiliyor. Bir çok konuşmayan veya çok az konuşan otistik arkadaşlarım var, onlar da sıkıntılarından benim gibi bahsediyorlar. Açıklamama izin verin; 

1- Baya yoğun bir duyusal sistemim var. Seslerden, ışıklardan ve kokulardan kötü etkilenmekle kalmıyorum aynı zamanda vücudumu hissetmekte zorlanıyorum ve nörolojik geribildirim algılarım zayıf. 

2- Çok ciddi seviyede anksiyetem var! Fazla uyaran olan bir ortama girdiğimde, anksiyetem çok fazla yükseliyor. Bu vücudumu ve ağzımı kontrol edebilmemi zorlaştırıyor. Mırıldanmaya veya cümle tekrarı yapmaya başlıyorum. Etrafa saldırmamayı ümit ediyorum hep.

3- Bilgisayar kullanmak veya bisiklete binmek gibi edinilmiş hareketleri kolaylıkla yapabiliyorum. Bu insanların fiziksel olarak yapabildiğim şeylerin zihnimin nasıl işlediğini yansıttığını zannetmesine sebep oluyor. Cidden ama, apraksi ağzımın ve vücudumun kendi aklı olduğu anlamına geliyor. Yeni hareketleri öğrenebilmek için yardıma ihtiyacım oluyor… ne yapmak istediğimi çok iyi anlayabilsem bile.

4- Anlamaktan söz açılmışken…

Etrafımdaki olan biteni anlayabiliyorum. Başkalarına karşı empati duyuyorum. Şakaları severim, özellikle nükte severim. Sadece beni gözlemleyerek aklımda neler olduğunu kaçırırsınız. Yakın ilişkiler kurmayı sevdiğimi göremezsiniz, ya da Kanada Yerlileri hakkında okumaktan hoşlandığımı. Lütfen unutmayın, davranışlarım çoğu zaman düşüncelerimi yansıtmıyor.

 5- İnanıyorum ki iPad üzerinden yazarak iletişim kurabiliyor olmak hayatımı kurtardı. İletişim kurabiliyor olmak demek benim için eğitim ya da canımın istediği aktiviteleri yapabilmek için fırsatların önü açıldı demek oluyor. 

Ama altını çizmem gerekiyor ki, düşüncelerimi yazmayı öğrenmeden önce, soru soramaz veya sorulara cevap veremezdim. Gerildiğimde veya hasta olduğumda bunu belirtemezdim. İnsanlara geleceğe dair ümitlerimi söyleyemezdim. Trajik bir durumdu. Çok çaresiz hissettim. O zaman birlikte insanların konuşmayan otistikler hakkındaki düşüncelerini yeniden şekillendirelim. Çok teşekkürler!

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hakkında yorum “‘’Ağır’’ Otistik Kavramını Yeniden Şekillendirme // Çeviri”