Duygusal çöküş daha önceki yazılarda açıkladığım üzere oldukça stresli ve yaşaması zor bir süreç. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde bu zorlu süreç bittiği zaman birçok otistik insan çok yorgun oluyor. Fakat daha önceden hiç çöküş deneyimlememiş kişiler bu yorgunluk belirtilerini görmekte zorlanabiliyor. Duygusal çöküş sonrası yorgunluk belirtilerini fark etmek hem çöküşün kişiyi ne kadar zorladığını anlama konusunda yardımcı olabilir hem de yorgunluğun azalması konusunda bir şeyler yapılacaksa onların daha hızlı bir şekilde yapılmasını sağlayabilir. Onun dışında çöküş sonrası yorgunluk belirtilerini anlamak otistik kişiyi anlamayı da kolaylaştıracaktır.
1- Konuşmakta zorlanmak
Birçok otistik kişi daha önceden konuşan bir kişiyse bile çöküş yaşadıktan sonra konuşamamaya başlayabilir. Bu kendini nasıl ifade edeceğini bilememek, kelimeleri bir türlü ağızdan çıkaramamak veya yorgunluk yüzünden düşünememek sebebiyle ortaya çıkabilir. Böyle anlarda otistik kişi kendisini bir konuda ifade etmeye çalışmıyorsa ve acil bir durum yoksa konuşmamak daha iyi bir yol olabilir. Konuşmak birçok otistik kişi için sürekli olarak yapsalar dahi çok yorucu bir eylem. Bu yüzden çöküş sonrasında konuşmamak enerjinin daha çabuk toplanmasını da sağlayabilir.
2- Sinirlilik
Birçok otistik duygusal çöküş yaşadıktan sonra sinirli olabilir. Özellikle kendilerinde duyusal hassasiyeti arttıran bir durum olursa (yüksek ses, rahatsız edici dokunma, parlak ışık) o zaman sinirli bir şekilde tepki vermeleri mümkün. Bunun sebebi büyük ihtimalle zaten duyusal hassasiyetler yüzünden çöküş geçirmiş bir kişinin yeniden bu uyaranlara maruz bırakılaması ve bunun canlarını yakması. Canı yanan insanlar birçok zaman sinirli olur. Yani otistikler özel olarak sinirli olmak veya sıkıntı çıkarmak için fırsat bulmaya çalışmıyorlar.
Bunun dışında özellikle konuşan otistikler söz konusu olduğu zaman sürekli olarak iletişim kurmaya çalışmak ve bir cevap beklemek de bu öfkeyi tetikleyebilir.
Düşünün: İnanılmaz yorgun bir durumdasınız, az önce inanılmaz seviyede acı verici ve stresli bir durum yaşamışsınız, büyük ihtimalle konuşmakta ve size söylenilenleri anlamakta zorluk yaşıyorsunuz, belki başınız dönüyor ve mideniz bulanıyor. Siz bu haldeyken birisi gelip “ne oldu, ne oldu, neden böyle oldu” diye sorular soruyor. Çok yorgun olduğunuz için soruyu yalnızca uğultu şeklinde algılıyorsunuz. Soruyu soran kişi kesinlikle iyi niyetli. Fakat yine de bu sizi biraz sinirlendirmez miydi?
3- Uzun saatler boyunca uyumak
Uzun saatler boyunca uyumak, duygusal çöküş sonrası yorgunluğun en net belirtilerinden bir tanesi. Çöküş geçiren çoğu insan anında günlerce uyumamış gibi hissetmeye başlayabiliyor. Bu yüzden çöküş sonrası birçok insan 12-16 saat kadar dahi uyuyabiliyor. Özellikle yaşanan çöküş çok zorduysa. Fakat bu madde söz konusu olduğu zaman şunu akıldan çıkarmamak çok önemli: Çok uyumak direkt olarak çöküş yüzünden ortaya çıkması mümkün bir durum, ama yine de uzun süre uyuma konusunda bir doktora danışmak ve bir sorun olmadığından emin olmak çok önemli.
Bir sorun olmadığından net bir şekilde emin olduktan sonra bu durumu engellemenin yolu ya çöküşleri azaltmaktan, bu mümkün değilse de çöküş sonrası destek oranını arttırmaktan geçiyor.
4- Ağlamak ve genel sinir bozukluğu
Çok yorgunken ağlamak herkesin, özellikle de çocukların sık sık başına gelen bir hadise. Bu durum duygusal çöküş sonraları için de geçerli. Birçok otistik insan duygusal çöküş bittikten ve biraz sakinleşildikten sonra kendini yatağın üstünde birkaç saat boyunca ağlarken buluyor.
Otistik yakınınız böyle bir durum yaşıyorsa tamamiyle onun verdiği tepkilere göre bu durumu atlatmaya çalışmak en mantıklı çözüm olacaktır.
Bazı otistik kişiler çöküş sonrası ağladıklarında yalnız bırakılmak ve dinlenmek isterler. Bazı otistikler ise yalnız bırakılmaktan nefret ederler ve yanlarında birisinin kalmasını isterler. Her iki istek de anlaşılır ve olabildiğince saygı gösterilmesi gereken istekler.
Bu maddeyle ilgili de unutulmaması gereken bir durum var: Duygusal çöküş sonrası ağlamak her zaman genel olarak kötü ruh sağlığı manasına gelmek zorunda değil ama bazen bu anlama gelebilir.
Özellikle otistik bir çocuk sık sık ağlıyorsa, sürekli üzgün gözüküyorsa ve genel olarak stresliyse bir uzmandan yardım almak çocuğun genel ruh sağlığı için önemli.
5- Başka bir işe odaklanamamak
Çoğu otistik kişinin dikkat süresi çöküş sonrası zamanlarda direkt olarak sıfırın altına düşüyor ve bu birçok zaman direkt olarak yorgunluğun bir sonucu. Bir şeylere odaklanmak, bir işi bitirmek ve hatta ne yapman gerektiğini anlamak çok zorlaşıyor. Fakat bunu bilmeyen birçok kişi (özellikle özel eğitim söz konusu olduğu zaman) çocuğu yaptığı işi bitirmeye zorluyor.
Bu birçok açıdan kötü bir fikir.
İlk olarak, duygusal çöküş esnasında veya hemen sonrasında bir çocuğu acil olmayan bir şeyi yapmaya zorlamak onlara “senin duygularının hiçbir önemi yok” mesajını veriyor.
İkinci olarak, duygusal çöküş sonrası neredeyse herkesin performansı düşüyor ve bu yüzden gereksiz bir işi tamamlamaya zorlamak hem otistik kişiye fayda sağlamayacaktır hem de o işin tamamlanmasını isteyen kişiye.
Üçüncü olarak, çöküş sonrası hiç dinlenmeye izin vermemek çocuğun genel ruh sağlığına ciddi şekilde kötü etki edebilir. Özellikle anksiyete ve depresyon gibi durumların oranını arttırabilir.
6- Söylenilenleri anlamakta zorlanmak
Özellikle uzun süre boyunca uyuyamama konusunda sorun yaşamış insanların geneli, bir süreden sonra başkalarını anlamanın ne kadar zorlaştığını bilirler. Duygusal çöküş sonrası yaşanan durum da bu duruma çok benziyor. Birçok otistik kişi önceden söylenilenleri anlamakta en ufak bir sorun yaşamasa dahi duygusal çöküşten sonra söylenilenleri anlamakta çok zorlanıyor.
Birçok zaman söylenilen şeyler cümle değil de uğultuymuş gibi geliyor veya cümle anlaşılabiliyor ama içeriğini kavramak çok zor olabiliyor. Bu yüzden de önceden detaylı iletişim kurduğunuz otistik bir kişi vardıysa bile ondan çöküş sonrası detaylı bir iletişim beklememek ve dinlenmesine alan tanımak çok önemli.
7- Hiçbir şey yapmadan uzun saatler geçirmek
Birçok otistik kişi çöküş geçirdikten sonra yatağa uzanıp, saatler boyunca yalnızca duvara bakarak zaman geçiriyor.
Bu çevreden bakanlar için garip olarak algılanabilse de aslında çok iyi bir dinlenme yöntemi. Duvar tamamiyle düz ve gözü yormayan bir yapıya sahip. Uzanmak da zaten dinlenmek için ideal bir yöntem. Sessiz bir ortamda yapıldığı zaman çok iyi bir şekilde dinlenmeyi sağlayacak bir yöntem. Bunun dışında gözünüze çarpan stres veya depresyon belirtisi yoksa endişelenmenize pek gerek yok. Büyük ihtimalle otistik yakınınız yalnızca yorgun ve dinlenmeye çalışıyor.
8- Önceden yenilen yemekleri yememeye başlamak
Birçok otistik kişinin “güvenli yemek” denilen, her şartta yiyebildikleri yemekler vardır. Bu yiyeceklerin güvenli yemek olmasının sebebi duyusal olarak kişiyi rahatsız etmemesi ve kolay bir şekilde yenilebilmesidir.
Önceden birçok çeşit yemek yiyebilen otistikler çok yorgun oldukları, çok fazla duyusal hassasiyet yaşadıkları bir dönemde yalnızca güvenli yiyecek dediğimiz yemekleri yemeye başlayabilirler.
Örneğin: önceden birçok sebze yemeği yiyen bir otistik yalnızca yoğurt ile beslenmeye başlayabilir. Bu endişe verici bir durum değil, aslında çok normal bir durum.
Böyle anlarda kişiyi fazla çeşit yemek yemeye zorlamamak iyi bir fikir olabilir çünkü kişi aşırı uyarıldığı zaman onu rahatsız etmeyen, huzurlu hissettiren şeyler yapması, bu yorgunluk sürecinin daha çabuk geçmesini sağlayabilir.
9- Stim davranışlarının artması
Stim davranışlarının artması da kişinin duygusal çöküş sonrası çok yorgun hissettiğinin göstergesi olabilir.
Bu madde aslında iyiye işaret çünkü stim yapmak birçok otistik için enerji toplamanın ve yeniden iyi hissetmeye başlamanın en kolay yollarından bir tanesi. Yani bol bol stim yapan otistik bir kişinin yeniden kısa süre içerisinde iyi hissetme ihtimali yüksek.
Otistik kişilerin stimlerini tehlikeli olmadığı sürece hiçbir zaman baskılamayın ve durdurmaya çalışmayın. Stimler duygusal regülasyonu sağlama konusunda harika yardımcılar, ve eksikliğinde otistik kişiler duygularını hiç kontrol edememeye başlayabilir.
10- Mide bulantısı veya kusma
Duygusal çöküş sonrası yorgunluk yüzünden mide bulantısı yaşamak, otistik insanlardan çok sık duyduğum bir durum. Birçok otistik insan hayatı boyunca bir kere ya duygusal çöküş esnasında ya da sonrasında kusma veya mide bulantısı yaşama durumunu deneyimliyor.
Mide bulantısı ve kusma durumu sık bir şekilde oluyorsa mutlaka bir doktora başvurmak gerekiyor. Her ne kadar kusma ve mide bulantısı duygusal sebeplerden ortaya çıkabilse de birçok zaman ciddi ve mutlaka bakılması gereken fiziksel sebepleri olabiliyor.
11- Vücut ağrılarının artması
Birçok kişi yoğun anksiyeteli bir süreç geçirdikten sonra vücut ağrıları yaşamaya başlıyor. Bu otistik kişiler için de geçerli.
Duygusal çöküşler çok stresli ve “savaş ya da kaç” dürtüsünü tetikleyecek kadar anksiyetesi yüksek bir süreç olduğu için. Her şey geçip sakinleşme dönemine geçildiği zaman birçok otistik kişi vücut ağrıları yaşamaya başlıyor. Bu ağrılar kişinin çok stresli bir süreci atlattığını ve şu anda yorgun olduğunu gösterebilir.
Diğer maddelere eklediğim uyarıyı buna da eklemek istiyorum: Çöküş sonrası yaşanan nadir ağrılar ciddi bir sorunun göstergesi olmayabilir. Fakat bu ağrılar çok yoğun ağrılarsa, ve sık sık yaşanıyorsa o zaman bir doktora başvurmak gerekiyor.